Klasik Koşullanma yoluyla öğrenme kuramı, Davranışçı Öğrenme Kuramları arasında en eski ve ilkidir. Bu kuram İvan Pavlov’un hepimizin bir zamanlar duymuş olduğu çalışmasıyla temellenir. Yazımın can alıcı kısmına geçmeden biraz Pavlov’u ve güzel çalışmasını hatırlatmak, hatırlayanlar için de üzerinden geçmek istiyorum.

Pavlov, çok sevgili köpeği Druzhok üzerinde yaptığı çalışma ile “bağ kurma” yöntemiyle olaylar ve nesneler arasında bağ kurulmasını sağlamış ve bu şekilde köpeğini şartlamıştır.

En özet biçimde bu çalışmayı hatırlatacak olursam, sevgili Pavlov yaptığı deneyde, bir eliyle köpeğe et verirken  diğer eliyle hemen zil çalar. Köpeği başta zil ve et arasındaki bağı kuramaz, çünkü yalnızca eti yemekle ilgileniyordur. Ancak bir süre sonra ne zaman zil çalsa etin geleceği bağlantısını kurar ve zile de tepki vermeye başlar.

Şimdi, daha ziyade paylaşmak istediğim noktaya gelirsek, günlük yaşamda, ikili romantik ilişkilerde klasik koşullanma ikelerininin sıklıkla yer aldığını görebiliriz. Aşağıda vereceğim örnekler için davranışçı kuramı tercih etmemin sebebi ise gözlenebilen, ölçülebilen davranışları ele alması ve hızlı yanıt bulabilmemiz. 

Reklam

Davranışçılara paralel olarak ben de insanların günlük hayatta sıkça karşılaştıkları problemlerin çözümünde; genellikle geçmişte yaşadıkları benzer durumları göz önüne aldıklarını ve bağ kurarak bir davranışa yöneldiklerini düşünmekteyim. 

Birkaç örnekle şekillendireceğim;

Kız arkadaşı tarafından aldatılmış bir erkeği düşünelim ( Hep erkekler aldatmıyor neticede). Zamanla tüm kadınlara karşı mesafeli bir tutum edinmesi genelleme
fakat bir süre sonra her kadının güvenilmez olmadığı kanısına varması ayırt etme örneği olarak gösterilebilir. 
Aldatıldığını öğrenip sevgilisinden ayrıldığı ilk aşamada tüm kadınlardan nefret etmesi ve onları güvenilmez buluyor olması fakat zaman içinde acısı azaldıkça bu hissiyatın da azalması durumu bir sönme örneği olarak gösterilebilir. 
Sönme davranışı tam gerçekleşmeden örneğin aradan bir müddet geçtikten sonra başka biriyle ilişki yolunda ilerlerken o insanın herhangi – belki de büyütülmeyecek- bir davranışını güvenilmez bulmasıyla geçmiş deneyimini anımsayarak kendini bir miktar korumaya çalışması kendiliğinden geri gelme’ye örnek olabilir. 
Biriyle ilişkiye başlamayı aldatılmanın ön basamağı olarak görmesi ise habercilik ilkesine örnektir. 
Yine örnekteki kişi üzerinden gidilirse, kendi deneyiminden yola çıkarak başka çiftleri yolda görünce de birbirlerini aldattıklarını, birbirlerine karşı samimi olmadıklarını düşünmesi bir üst düzey koşullanma örneği olarak gösterilebilir. 
Eski kız arkadaşıyla ayrılması üzerine onun sayesinde tanıştığı kişilere karşı da bir nefret beslemesi ve onun gibi davranacaklarını düşünmesi ise ön koşullanma örneğidir. 
İlişkilerde aldatılacağına şartlanan bu kişi güvenli ve sadakatin temel olduğu bir ilişki yaşamaya başladığında karşıt koşullanma gerçekleştirerek önceki koşullandığı duruma karşıt bir tutum sergileyecektir . 
Bir defa aldatılan ve denediği ilişkilerde de başarısızlık yaşayan bu kişinin, bir süre sonra “Ben zaten ilişki yaşayamam” düşüncesiyle romantik ilişkilerden kaçınmaya başlaması öğrenilmiş çaresizlik  olarak karşımıza çıkmaktadır. 
Bu öğrenilmiş çaresizlikle beraber kişinin artık ne yaparsa yapsın hayatında doğru insanı bulamayacağını düşünmesi, kendini bu beklentiye göre şartlaması ve denemekten vazgeçerek başarısız olmasıyla kendini gerçekleştiren kehaneti yaşamış olur. 
Son olarak da eğer bu eril kişi ayrıldığı kız arkadaşının onu görmesini istemediği için o sokağı kullanmamakta ve arka sokaktan geçmekte fakat arka sokakta köpek olduğu için eski kız arkadaşının yaşadığı sokaktan geçmekte ise bu gölgelemedir. Köpek korkusu, eski kız arkadaşını görmek istememesini gölgelemiştir.

İstanbul Kültür Üniversitesi 17’ mezunu bir psikolojik danışmanım. Her zaman insan ilişkileri, insan davranışları, duyguları ve sebeplerine çok ilgi duydum. Çocukken ebeveynlerimin davranışlarını anlamlandırmaya çalışarak başlayan bu yolculuk, ergenlikte kendimi ve nihayetinde insanı anlama ve anlamlandırmaya vardı. Bu yolda olmayı severken bir yandan yolu paylaşmayı, yolda öğrenmeyi ve bu yolda olabildiğince kalmayı amaçlıyorum.