Parapsikoloji, geleneksel bilimsel anlayışın kapsamı dışında görünen olguları araştıran bir çalışma alanıdır. Genellikle psişik veya paranormal olarak adlandırılan bu fenomenler arasında telepati, durugörü, öngörü, psikokinezi ve geleneksel bilimsel ilkelerle açıklamaya meydan okuyan diğer deneyimler yer alır. Parapsikologlar bu olayları araştırmak için kontrollü laboratuvar deneyleri ve vaka çalışmaları da dahil olmak üzere çeşitli araştırma yöntemleri kullanırlar.
Parapsikolojiyi eleştirenler, psişik fenomenlerin varlığını destekleyecek bilimsel kanıtların eksik olduğunu savunmakta ve bildirilen birçok deneyimi bilişsel önyargılara, yanlış algılamalara veya sahtekarlığa bağlamaktadırlar. Şüpheciliğe rağmen, parapsikoloji bazı araştırmacılar için bir ilgi alanı olmaya ve bilim camiasında tartışma yaratmaya devam etmektedir.
Örnek olay incelemesi: Parapsikoloji alanında bir öncü olan J.B. Rhine, 1930’larda Duke Üniversitesi’nde duyular dışı algılamanın (ESP) varlığını test etmek için Zener kartlarını kullanarak bir dizi deney gerçekleştirdi. Rhine’ın sonuçları hem coşkuyla hem de eleştiriyle karşılanmış olsa da, çalışmaları parapsikolojinin bilimsel bir araştırma alanı olarak yerleşmesine yardımcı olmuştur.
Ayrıca bakınız: duyular dışı algılama (ESP), telepati, durugörü, prekognisyon, psikokinezi
(İng. parapsychology)