Beynin oluşan hasarları, -özellikle genç yaşlarda- telafi edebilme ve kendini yeniden şekillendirebilme yeteneği.
Nöral plastisite veya beyin plastisitesi olarak da bilinen plastisite, beynin yeni deneyimlere, öğrenmeye ve hatta yaralanmaya yanıt olarak kendini uyarlama, değiştirme ve yeniden düzenleme yeteneğidir. Bu değişim kapasitesi, beynin yeni sinirsel bağlantıları güçlendirmesine veya oluşturmasına olanak tanıyarak yaşamımız boyunca yeni beceriler, bilgiler ve davranışlar edinmemizi sağlar.
Plastisitenin iyi bilinen bir örneği Londra taksi şoförlerinin durumudur. Araştırmalar, çok sayıda sokak ve rotayı ezberlemeleri gereken bu şoförlerin, taksi şoförü olmayanlara kıyasla, hafıza ve mekansal navigasyonla ilişkili beyin bölgesi olan daha büyük bir hipokampusa sahip olduklarını göstermiştir. Bu durum, beynin belirli çevresel taleplere ve öğrenme deneyimlerine yanıt olarak uyum sağlayabildiğini ve değişebildiğini göstermektedir.
Plastisite, dil edinimi, bilişsel gelişim ve beyin yaralanmalarından iyileşme gibi insan işlevlerinin çeşitli yönlerinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Beynin zaman içinde nasıl adapte olduğunu ve geliştiğini anlamada önemli bir kavramdır ve yaşam boyu öğrenmenin ve zihinsel uyarımın önemini vurgular.
Ayrıca bakınız: Nöroplastisite, Sinaptik Plastisite, Beyin Gelişimi, Öğrenme, Hafıza
(ing.) plasticity