Atalet, halk dilinde “tembellik” olarak görünse de, olumsuz psikolojik ve sosyolojik etkiler sonucu meydana gelen ve pek çoğumuzun zaman zaman yaşadığı bir duygu hali. Bu hallerde, ne yapacağımızı bilemediğimiz, hayat amacımızı ve anlamını bulmakta zorlandığımız zamanlarda hiçbir şey yapmadan bir şeylerin değişmesini bekleriz. Atalet hissettiğimizde mevcut olan rutine ve şevksiz bir hayata mahkum gibi bir karamsarlık yaşayabiliriz. Bu durumda kalmanın hayatımızı daha işlevsel bir modele götürmeyeceği kesin. Peki, bu durumdan çıkmak için neler yapabiliriz?

Eylemi Hedeften Üstün Tutun

         Yetenekli ve tutkulu bir okçu bir gün köyünden şehre doğru yola çıkar. Yolda karşısına bir çiftlik çıkar ve orada mola verir. Bir ahır dikkatini çeker. Dış cephesinin tamamıyla ok atış çalışması için çizilen çemberlerle dolu olduğunu fark eder. Dahası, burada atış yapan okçu her kimse, yaptığı atışların hepsi tam 12’den isabet etmiştir. Bizim okçu “Bu adam tam bir usta olmalı!” diye heyecanlanır ve kim olduğunu öğrenmek ister. Bunun için çiftlik sahibinin kapısını çalar ve bu okçuyu tanıyıp tanımadığını sorar: “Affedersiniz, her atışı bu kadar isabetli olan bu usta nişancı kim biliyor musunuz?” Bu soru karşısında başta şaşıran çiftçi, sonra “Heee, sen onu diyorsun.” Der, “O köyün delisi ya. Attığı her oku 12’den vuruyor mu sandın? Hayır, o deli önce ok atıyor, sonra etrafına çember çiziyor.”

         Hedef koymak başarılı olmak için temel unsurlardan biri elbette. Ama bazen hedeflerimiz gözümüzde büyür ve atalete düşmemiz kaçınılmaz hale gelir. Bir şekilde işin ucundan tutarak okları atmaya başlarsak isabet edilen yerde yeni fırsatlar bizi bekliyor olabilir. Çemberleri önceden çizmeye çok odaklanmadan oklarımızı atmaya başlamak daha etkili olabilir. Hedefleri gözde büyütüp ok atmayı ertelemek yerine o deli gibi oklarımızı sallamaya başlayabiliriz.

Reklam

Hayatınıza Yeni Bir Yönetici Atayın       

         ABD’de banka yöneticileri üzerinde yapılan bir araştırmada, yöneticilerin daha önce borç verip ödemekte zorlanan kişilere tekrar borç verme hatalarının oldukça yaygın olduğu sonucuna ulaşılır. Bunun nedeni, yöneticilerin önceki kararlarında yanılmış olduklarını kabul etmeyerek hatalı kararları üzerinde ısrarcı olmaları. Yani, kredi verdiği kişide yanıldığını kabul etmek yerine aynı kişilere tekrar şans vererek hatalarından ders çıkarmayı kabul etmiyorlar. Ancak yöneticilerin değiştiği senaryoda görülüyor ki, aynı hatalı kararlar alınmıyor ve işler yoluna giriyor. Yeni yöneticiler eski defterlere takılı kalmadan daha rasyonel kararlar almayı beceriyorlar.

         Bu araştırma gösteriyor ki, atalete düştüğümüz ve mutlu olamadığımız anlarda aynı hataları yapmayı bir alışkanlık gibi sürdürme eğilimindeyiz. Bazı günler bizi mutsuz eden aynı kısır seçimleri yapmaya devam ediyoruz. Mesela, sosyal medyada saatlerimizi harcıyor, yalnız kalmaktan korktuğumuz için toksik sosyal ortamlara giriyor ve aynı olumsuz alışkanlıkları sürdürüyoruz. Bu yüzdeni, kendi hayatımız üzerinde yeni bir yöneticiye ihtiyacımız olabilir. Her zamanki alışkanlıkların dışına çıkarak iyi hissetmemize yardımcı olan ufak bir eylem bile bu dönüşümü başlatabilir. Yapıcı olmayan kendi normalinizde ufak bir gedik açmak için farklı olarak ne yapabilirsiniz?

Başkalarına Uymak İstediğiniz Tavsiyeler Verin      

         Yapılan bir deneyde, lise öğrencilerini daha küçük yaştaki öğrencilerle eşleştiriyorlar. Büyük öğrenciler, küçük olanlara nasıl motive olunacağı ve ertelemeden kaçınma konularında tavsiyeler veriyor. Deney sonucunda tavsiye veren öğrencilerin matematik dahil pek çok derste karne başarılarının arttığı gözleniyor. Blog yazılarımın amacı da temelde bu: Verdiğim tavsiyelerin çoğu aynı zamanda kendim için. Peki başkalarına tavsiye vermek neden işe yarıyor?

         Hepimiz tutarlı olma isteğiyle motive oluruz. Verdiğiniz her tavsiyeyle ister istemez “Ben bunun ne kadarını yapıyorum” diye bir sorgulamaya başlarsınız. Öbür yandan, başkası için tavsiye verirken farkında olmadan kendi sorunlarınızı da çözen fikirler üretebilirsiniz. Son olarak başkasına tavsiyeler vermek, kendinize dışarıdan bir perspektifle bakabilmenize yardımcı olur. Böylece genel oalrak kendi hayatınız ve ataletten kurtulmak için rasyonel kararlar almanızı kolaylaştırır. Eğer siz de öyle hissediyorsanız, atalet hisseden başka birine ne gibi tavsiyeler sunardınız? Bu tavsiyeleri not ettiğinizde dönüp dolaşıp kendi hayatınıza dokunduğuna şahit olabilirsiniz.

Kaynakça

  • Grant, Adam (2021). Yeniden Düşün: Ne Bilmediğini Bilmenin Verdiği Güç.
  • Grant, Adam (2023). Hidden Potential: The Science of Achieving Great Things.