Çocuklarımızın davranışlarını anlamak ve gerektiğinde müdahale etmek, özel eğitimde bizler için temel bir görevdir. Bu süreçte hem şefkatli hem de bilinçli bir yaklaşım sergilemek, onların gelişimine en doğru şekilde yardımcı olmamızı sağlar. Bu yazımızda, çocuklarınızın davranışlarını anlama ve değişiklik yapma ihtiyacı hissettiğinizde nasıl bir yol izlemeniz gerektiği üzerine bazı önerilerde bulunacağım.
Davranış Değiştirme İçin Sebeplerini Anlamak
Çocuğunuzun davranışının ardındaki sebepleri anlamak, uygun müdahale yöntemlerini belirlemenin ilk adımıdır. Davranışlar, genellikle altta yatan çeşitli ihtiyaçların bir göstergesidir. İletişim kurma ihtiyacı, duyusal yüklenmeler, sosyal etkileşim talepleri veya yorgunluk ve hastalık gibi fiziksel etkenler bu davranışların sebepleri arasında olabilir. Ayrıca, çocuklarınızın karşılaştığı belirsizlikler ve zihinsel olarak net bir yerde hissetmedikleri durumlar da bazı davranışsal tepkileri tetikleyebilir. Zihinsel netlik özel eğitim alan çocuklarda ayrı bir önem taşımaktadır. İçerisinde yaşarken zaten oldukça zorlandığınız bir dünyada çevrenizdeki insanlar bir anda alıyorlar sizi ve hiçbir açıklama yapmadan başka bir yere götürüyorlar. Bu noktada huzursuz hissetmek herkesin hakkıdır diye düşünüyorum, bilmem siz bana katılır mısınız?
Özel Eğitimin Temel Sorumluluğu: Davranış Değişikliğinin Gerekliliği
Her davranışın değiştirilmesi gerekmez. Bazı davranışlar, çocuğunuzun duygularını ifade etme şekli olabilir veya içsel bir duygulanımı sağaltma yöntemi olabilir. Ancak, davranışın çocuğunuzun veya çevresindekilerin hayatındaki işlevselliğini olumsuz etkiliyorsa, bu durumda müdahale etmek önemlidir.
Bu noktada yapılması gereken birkaç hazırlık adımı bulunmaktadır.
- Davranışın sıklığını
- Öncülünü (bu davranışı başlatan etmen nedir?)
- Sonuçlarını
gözlemleyerek bilgi toplamak, uygun stratejiler geliştirmek için kritik öneme sahiptir.
Bu bilgileri toplamak ilerleyen satırlarda da örnek vereceğim gibi, davranış değiştirme için kritik öneme sahipler. Aileler çoğunlukla bu süreci hızlı geçmek yönünde bir kanaate sahip oluyorlar. Burada yapılacak her tespit hem süreci kolaylaştıracak hem de süreci tamamlama konusunda en büyük destekçimiz olacaktır.
Davranış Türleri ve Davranış Değiştirme için Müdahale Yöntemleri
Davranışlar genellikle iki ana kategoriye ayrılır: elde etme ve kaçınma davranışıdır. İncelediğinizde bütün davranışları bu iki kategoride toplayabildiğimizi görürüz. Çocuğunuzun davranışı hangi kategoriye giriyorsa, ona göre bir müdahale planı oluşturabilirsiniz. Örneğin, bir çocuk eğer dikkat çekmek için vuruyorsa, bu davranışa alternatif olarak daha uygun sosyal becerilerin teşvik edilmesi gerekebilir. Davranış için daha öncesinde bilgi toplamamız gerektiğini söylemiştim. Şöyle bir örnek düşünelim, mekan fark etmeksizin bir noktada ses çıkarmaya başlayan bir çocuk için bu davranışı başlatan öncülünü iyi gözlemlemek gerekmektedir. Çocuk yorulduğu zamanlarda mı ses çıkarmaya başlıyor yoksa sıkıldığı zamanlarda mı? Bu karar bizim davranış değiştirme sürecimizde hayati bir rol oynamaktadır. Çünkü sıkıldığı için yapan bir çocuğa ses yapmaya başlamadan diğer sıkıntı emarelerini izlersek erkenden onun sıkıntısını dağıtacak bir davranışta bulunarak zaman içerisinde ses çıkarma davranışının sönümlenmesini sağlayabiliriz. Fakat çocuk yorulduğu için yapmaya başladıysa orada çocuğu bir etkinliğe ya da sohbete sokmak daha fazla yorulmasına sebep olarak muhtemelen davranışı artıracaktır. Burda doğru gözlemleri yaptıktan sonra önemli bir nokta daha var ki, çocuğun duygusal akışını ve zorlanma seviyesini sürekli olarak takip etmektir.
Davranış Çalışması, Duygu Takibi
Davranışsal müdahalelerde, çocuğunuzun ilgisini çekecek alternatif etkinlikler sunmak, ona sevdiği bir şeyi vermek ya da gerektiğinde almak, davranışın yönetilmesinde etkili olabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, uygulanan müdahalenin dozunun iyi ayarlanmasıdır. Aile olarak çok hızlı veya aşırı müdahaleler, çocuğunuzda stres artışına veya istenmeyen davranışların daha da kötüleşmesine neden olabilir.
Süreç içerisinde olan çocuk zaman zaman zorluklar yaşamalıdır fakat bu duruma tepki oluşturabilecek kadar yüksek zorlanmalar süreci zora sokmaktan başka bir şey yapmayacaklardır. Bu sebeple davranış için hangi ölçüde ilerleme katedildiğinden ziyade çocuğun duygusal olarak hangi durumda olduğunu gözlemlemek süreci kolaylaştıracaktır. Ek olarak, duygusal anlamda daha stabil bir davranış değiştirme geçiren çocukların olası geri dönme ihtimallerini de düşürmüş olabiliriz böylece.
Bu konuda profesyonel destek alarak planlama yapmak isteyen aileler ulaşabilirsiniz. Özellikle özel eğitimin gerçekten özel olması gerektiğine inanan bir psikolojik danışman olarak her seferinde bütün sürecin çocuk özelinde planlanması gerektiğine inanıyorum. Bu süreçte de görevimi ailelere talimat vermek olarak değil rehberlik göstererek, doğru soruları sormalarına ya da doğru açıdan bakabilmelerini sağlamayı amaçlıyorum. Bu yüzden bu tip süreç planlamalarında yapılacak çalışmaların hepsinin araştırma ve geliştirme yaklaşımları çocuğa uygun olarak tasarlanması gerektiğine inanıyorum.