Toplumsal cinsiyet, erkeklerle kadınlar arasında biyolojik farkların dışında toplumsal olarak yeniden üretilen yapay farkları sorgulamamıza yardımcı olan bir kavram. Kadınlar ve erkeklerin toplumsal beklentiler yüzünden pek çok hak ve fırsattan mahrum bırakılmasına yönelik bir mücadele yürütüyoruz. Bu mücadeleyi güçlendirecek en büyük koz ise çocuklarımızı bu kalıplardan korumak. Peki bu noktada ebeveynler olarak neler yapabilirsiniz?
1) Çocuklarınıza ev içi sorumluluklar konusunda rol model olun
Ev içi görevlerde anne ve babanın da eşitlikçi bir rol paylaşımı üstlenmesi önemli. Babanın çamaşır yıkaması ve yemek yapması gibi ev içi çeşitli görevleri dönüşümlü olarak uygulamak kalıp yargıları önler. Özellikle babaların ev işlerinde daha aktif olması kız çocuklarını güçlendirir. Kanada’da yapılan bir araştırmaya göre, babalarının ev işlerine dâhil olduğunu gören kız çocukları, basmakalıp kariyer seçimlerine daha az yöneliyorlar. Yani, babalarının anneleri kadar ev işleri yaptığını gözlemleyen kız çocukları toplumsal cinsiyet kalıp yargılarının ötesinde meslek tercihlerinde bulunabiliyorlar. Çocuklarınıza sadece rol model olarak toplumsal cinsiyet açısından bir sürü mesaj verdiğinizin farkında olun.
2) Erkek ve kız çocuklarınıza kullandığınız dil farklarına dikkat edin
Ev işlerinin yanında, kız ve erkek çocuklarına kullandığımız dilin yapısında da farklılıklar olduğunu düşünmüş müydünüz? Yapılan bir araştırmada, İspanyol annelerin 4 yaşındaki kız çocuklarıyla konuşurken 4 yaşındaki oğlan çocuklarına nazaran daha duygu yüklü bir dil kullandıkları gösterilmiş. Dahası aynı çalışmaya göre, 4 yaşındaki kız çocukları babalarına anı paylaşımı yaparken daha fazla duygu ifadesi kullanıyorlar. Babalar da 4 yaşındaki oğlan çocuklarındansa 4 yaşındaki kız çocuklarının duygusal ifadelerine daha onaylayıcı yaklaşıyorlar.
Çocuğunuz kız veya erkek olsun, duygularını filtresiz yaşamaları konusunda sizin onayınıza ihtiyaçları var. Oğlunuz üzülüp ağladığında duygusunu onaylayın ve içini dökmesine alan tanıyın. Baba olarak erkek çocuğunuza kız çocuğunuza kurduğunuz şefkatli cümlelerin birebir aynısını kurabilirsiniz. Yaşadığı zorlayıcı duyguyu “Üzüldüğünü görüyorum, canını sıkan nedir tatlım, gel beraber bir çözüm arayalım?” diyerek normalleştirmeniz erkek çocuklarınızı daha da güçlendirir.
3) Karşıt örnekler sunarak toplumsal cinsiyet kalıplarını düzeltin
Hepimiz zaman zaman basmakalıp düşüncelere yöneliriz: “İngilizler şöyle, Karadenizliler böyle” diye genellemeler yaparız. Ama bu genellemeleri eleştirel düşünceyle yıkmak oldukça kolaydır. Bu düşünceler bazen cinsiyetler üzerinden de yapılır. Bu noktada öncelikle kendi genellemelerinizi fark etmeniz önemli. Sonrasında çocuğunuzun kendi gözlemlerine dayanarak dile getirdiği kalıp yargıları sorgulamalarına yardımcı olabilirsiniz. Mesela kız çocuğunuz erkeklerin dağınık olduğunu düşünüyor olsun. Onu şu şekilde düzeltebilirsiniz: “Bazı kızlar dağınık, bazıları düzenlidir ve bazı erkekler dağınık bazıları da düzenlidir. Bak baban bir erkek ve gayet düzenli.” Baba ya da anne en somut örneklerdir. Ancak kuzenler, akrabalar ya da öğretmenler de birer örnek teşkil edebilir.