Kaliteli zaman kulağa göreli bir kavram gibi geliyor. Zaten çocuklarınızla geçirdiğiniz zamanın kalitesini ölçmek de ilginç bir yaklaşım olurdu. Yine de bunun bazı ölçütleri olabilir. Elbette çocuklarınızla vakit geçirirken ölçüm yapmanıza gerek yok. Ancak mevcut durumu gözden geçirmek için çocuğunuzla geçirdiğiniz zamanın kalitesi üzerinde düşünebilirsiniz. Peki, çocuklarınızla geçirdiğiniz zamanın kalitesini nasıl değerlendirebilir ve bu kaliteliyi artırmak için nelere dikkat edebilirsiniz?

Çeşitlilik

Bu ölçüte göre, çocuklarla yaptığınız aktivitelerin çeşidine odaklanıyoruz. Mekan olarak evde, ormanda, avm’de, aile ziyaretlerinde, parklarda gibi çeşitlendirmek kaliteyi besler. Aynı zamanda çocuğunuzun farklı yetişkinlerle vakit geçirmesi de önemli bir ilişkisel gelişim kazandırır. Buna istinaden anne ve babayla dengeli bir etkileşimin yanı sıra, mümkünse dayı, amca, teyze, dede ve nine gibi akraba üyeleriyle de etkileşim sağlanabilir.

Bölünmemiş Dikkat

İnsan olarak gelişmiş bir beyne sahip olsak da, çok-görevli (multi-tasking) bir yapının artık kabul görmediğini biliyoruz. Bir çok göreve aynı anda odaklanmaya çalıştığımızda aslında odağımızı sürekli oradan oraya çeviriyoruz. Benzer bir durum çocuklarla vakit geçirirken de ortaya çıkıyor. Çocuğunuzla oynarken ister istemez sıkılıyor ya da telefondan gelen bir bildirimden dolayı dikkatiniz dağılıyor. Bu noktada o anda çocuğunuzla kalabilmek önemli bir beceri ve kaliteli zaman için de gerekli bir kriter.

Çocuğunuzun İhtiyacı

Kaliteli zamanın esas dayanağı çocuğunuzdaki ihtiyaç algısı olacaktır. Elbette çocuğunuz her istediğinde onun yanında olamayabilirsiniz. Ancak çocuğunuzun küçük yaşlarda oyunla, büyük yaşlarda ise empatik diyaloglara ihtiyacı olur. Bu, hayatta doğru kararlar alabilmesi için sizden aldığı bir tür rehberlik işlevi görecektir. Bu anlamda çocuğunuzun neye ihtiyacı olduğunu ara ara yoklayarak gerekli adımları atabilirsiniz.

Akran Yönelimini Önlemek

Çocuğunuz büyüdükçe akranlarıyla daha fazla vakit geçirmeye başlar. Ancak sizden alamadığı ilgi ve anlayışı akranlarından bekliyorsa bu büyük bir sorundur ve buna “akran yönelimi” diyoruz. Bunu önlemek için çocuğunuzun sırdaşı olacak güveni vermeniz gerekir. Yargılamadan ve empatiyle dinlediğiniz her an çocuğunuz için kalitelidir. İlişkinizin bozulur gibi olduğu durumlarda ilk adımı atarak hatalarınız için özür dilemek, sizi sığınılacak bir liman olarak görmelerine yardımcı olur. Dahası bu mütevazı tavrınız sayesinde özür dilemeyi öğrenir ve savunmasız görünme cesareti kazanırlar. Çocuğunuzun büyümesine yardımcı olan en kaliteli anlar bu duygusal paylaşımlar olabilir.

Sınır Koymak

En temel ebeveynlik becerilerinden biri çocuklarınıza sınır koymak. Kaliteli zamanın içeriğini belirlerken ve sonrasında deneyimlerken çocuklarınız size sınırlar konusunda güvenmek ister. Sanılanın aksine çocuklar sınırlardan özgürleşmek derdinde değildir. Tam tersine neyin, nerede, ne zaman ve ne ölçüde yapılacağını anne-babalarının tutarlı bir şekilde belirlemesi daha sağlıklı çocuklar yetişmesi için temel bir şart. Parktan ayrılmak istemeyen çocuğunuz ağlayarak 10 dakika daha kazanıyorsa bunu bir araç olarak kullanmaya devam eder. Ancak net bir şekilde ayrılacağınız zaman konusunda anlaşmak ve tutarlı bir şekilde sürdürmek, çocuğunuzun gözünde sizi daha güvenilir bir ebeveyn yapar.

Kaynakça

  • Epstein, David (2020). Çok Yönlü: Başarı için Neden Çok Şeyle İlgilenmeliyiz?
  • Hari, Johann (2022). Çalınan Dikkat: Neden Odaklanamıyoruz?
  • MacNamara, Deborah (2016). Rest, Play, Grow: Making Sense of Preschoolers (or Anyone Who Acts Like One).
  • Neufeld, Gordon; Mate, Gabor (2020). Çocuklarınıza Tutunun: Ebeveynler Neden Akranlardan Daha Önemli Olmalı?