Dilek dilemek, ihtiyaç ve arzularımızın bir yansımasıdır ve zihnimizi olumlu olana yöneltmemize yardımcı olur. Genelde ihtiyaçlarımızın ötesine geçen arzu ve isteklerimizi elde etmenin hayallerini kurarız. Bu fantezi dünyası bazen bizi motive ederek isteklerimizin peşinden götürürken çoğu zaman ise dilediklerimizin gerçekleşmediği günleri yaşamaya devam ederiz. Peki, dileklerimizin gerçekleşmesi adına bilimsel bir yöntem bulabilir miyiz?

          Dilek dileme tarzlarını araştıran psikoloji profesörü Gabriele Oettingen ve arkadaşlarına göre dileklerimize farklı bilişsel örüntülerle yön veriyoruz. Uzun saatler boyu hayal kurarak dilenen isteğin gerçekleştiği bir dünyanın tadını çıkarabiliriz. Dileklerimizin önünde duran engelleri kara kara düşünerek mutsuz olabiliriz. Ya da dilediğimiz geleceği hayal edip sonrasında engeller üzerinde araştırma yapıp gerçekçi planlarla dileklerimiz üzerinde çalışabiliriz.

Hayal Kurmak Sizi Hayellerinizden Uzaklaştırabilir

          Bu araştırmadan Oettingen’i şaşırtan ve hatta bir hata olmalı diye düşündüren bir sonuç ortaya çıkıyor. Hayallere dalıp dileklerinin gerçekleştiğini düşleyen kişiler dileklerine ulaşma konusunda harekete geçemiyorlar. Bunun nedenini şöyle açıklayabiliriz. Diyelim ki, bir kitap çıkarmak ve ünlü bir yazar olmayı diliyorsunuz. Kendinizi kitabın tanıtımını yaptığınız Youtube ve podcast programlarına çıkarken ve imza günlerinde kitaplarınızı zevkle imzalayıp hayranlarınıza dağıtırken hayal ediyorsunuz. Bu sizde rahatlatıcı bir tatmin hissi oluşturuyor. Sanal olarak zihninizde gerçekleştirdiğiniz bu simülasyon beyninizdeki ödül mekanizmasını harekete geçiriyor ve gerçekleşmiş gibi iyi hissetmenizi sağlıyor. Yaşadığınız bu doyum hissiyle artık harekete geçip o dileğinizin gerçekleşmesi için çabalamak aklınıza bile gelmeyebiliyor.

Reklam

          Bunu destekleyen bir araştırmada, katılımcılardan bir gruba büyük bir para kazanmalarını hayal ederek tadını çıkarmaları için zaman veriyorlar. Diğer grup ise yalnızca para kazanmanın keyfi üzerine düşünüyorlar. Sonrasında katılımcılardan hemen alacakları küçük ya da sonrasında alacakları daha büyük bir para miktarını seçmeleri isteniyor. Tahmin edeceğiniz üzere, hayal kuran grup daha geç de olsa büyük miktar parayı bekleyecek sabrı gösterme konusunda daha başarılı oluyorlar. İronik olarak, hayallere dalarak dileklerimizin tadını çıkarmak onların gerçekleşmesini beklemek daha kolay hale geliyor. Çünkü beklemek kolaylaştıkça harekete geçip o dileklerin gerçekleşmesi için çaba göstermekte daha da zorlanıyoruz. Artık o kadar da motive olamıyoruz.

          Dileklerinizi gerçekleştirmek istiyorsanız, gerçekleştiği geleceği hayal etmeden önce engeller hakkında etraflıca düşünüp plan yapmak en etkili yöntem. Bunun için sağlıklı ve dengeli gerçekçi bir düşünceye de dileklerinizin yanında yer açmalısınız. Dileklerinizin gerçekleşmesine yönelik beklentiniz ne kadar yüksekse engelleri aşıp onların peşinden gitme isteğiniz de o kadar artacaktır. Beklentileriniz düştüğünde ise hayallere dalıp tadını çıkarmakla yetindiğiniz ve gerçekleşmeyen dileklerinizle baş başa kalmayı seçmiş olursunuz.

Sonuç: Dileklerinizi Bilimsel Olarak Yönetebilirsiniz

          Sonuç olarak, dilek dilemenin de bilimsel bir yöntemi var. Gerçekleşmesini dilediğiniz istek ve arzularınız peşinden koşulmaya değer görünüyorsa onları hayal dünyanızda tüketmeyin. Çünkü böyle yaptığınızda kendinizde harekete geçecek enerjiyi bulmanız zorlaşacaktır. Elbette engeller üzerine araştırma yapıp gerçekçi planlarla adım adım ilerlemenin yanında bir tutam hayal motive edici olabilir.

          Yine de sağlıklı olmayan arzularınız için bu yöntemi kullanmanızda bir sakınca yok tabi. Onları fantezi dünyanızda istediğiniz gibi tüketebilirsiniz. Belki, gerçekleşmesi çok da mümkün görünmeyen ya da gerçekleşse de mutsuz olacağınızı bildiğiniz arzularınız vardır. İşte bunları yönetmenin etkili bir yolu hayal dünyanızda onların tadını çıkarmak ve hayatınıza devam etmek. Çünkü Amerikalı girişimci ve yatırımcı Naval Ravikant’ın dediği gibi “Arzu, istediğin şeyi elde edene kadar mutsuz olmak için kendinle yaptığın bir anlaşmadır.”

Boğaziçi Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü mezunuyum (2015). Çok yönlü gelişime ve farklı disiplinlerden beslenmenin önemine inanıyorum. Danışanlarıma ve öğrencilerime destek olurken kendi hayatımda da çokça faydasını gördüğüm Mindfulness temelli yaklaşımları ve Kabul ve Karalılık Terapisi (ACT) ile çalışıyorum. Ergen veya yetişkin yaş grubundaki danışanlarımın sosyal-duygusal mesleki ve eğitsel olarak yeni beceriler kazanmasına destek oluyorum. Online psikolojik danışmanlık ve öğrenci koçluğu desteği almak için bana e-mail adresimden ulaşabilirsiniz: [email protected]