Bazılarımız rüya görmediğini düşünme eğilimindedir, fakat herkes hatırlamakta zorlansa da rüya görür. Ancak sabah olup görmüş olduğumuz rüyaları çoktan unuttuğumuz için öyle sanırız. Bu rüya psikolojisinin tuhaf gerçeklerinden biri. Nitekim, rüya görmediğini düşünen insanları REM uyku evresinde uyandırırsanız, çoğunlukla bir rüyadan uyandıklarını fark ederler.

         Zihnimiz uykudayken ve özellikle rüyadayken oldukça aktiftir. O anları gerçekten yaşıyor gibi hissederiz. Ancak beynimiz, bedenimizi kilitler ve böylece rüyalara kendimizi kaptırarak hareket etmemizi engeller. Rüya gördüğümüzün kanıtlarından biri de, REM (rapid eye movement) evresindeyken gözlerimizin sürekli ve hızlı bir hareket halinde olmasıdır.

         Hepimizin rüya gördüğü bir gerçekse bunun bazı işlevleri olması gerekir. Peki neden rüya görürüz, rüyalarımız bize neler anlatır?

Reklam

Rüyalar Bastırılanı Ortaya Çıkarır

         Rüyalarımızı bazı özel durum veya teknikler hariç kontrol etmemiz pek de mümkün değil. Ancak uyanıkken düşüncelerimizi, duygularımızı ve isteklerimizi sürekli kontrol etmeye çalışırız. Ancak bu nafile bir çabadır. Bastırılan her şey rüyalarda ortaya çıkar. Bu da elbette rüyalarımızı, kendimizi daha iyi tanımak için önemli bir araç haline getirir.

         Olur da, rüyanızda kimi görmek istediğinizi kontrol etmek isteyebilirsiniz. Bunun için o kişiyi sürekli düşünmek akla gelen ilk yöntem olabilir. Ancak bunun tam tersi, çekici bulduğunuz o kişiyi düşünmemek için çabalamak daha işlevsel. Buna yönelik bir deneyde, birini uyumadan önce diğerini ise uyandıktan sonra açmak üzere katılımcılara iki zarf veriliyor. İlk zarfta yazana göre, katılımcıların yarısına kendilerine çekici gelen birini düşünmeleri söyleniyor. Diğer gruptakilere verilen zarfta yazan mesajda ise bu kişiyi beş dakika boyunca düşünmemeye çalışmaları belirtiliyor. Bütün katılımcılar sabah kalkıyor ve ikinci zarfı açarak gece rüyalarında bu kişiyi ne kadar gördüklerini tasvir ediyorlar. Sonuç olarak ortaya çıkıyor ki, bastırma çabası güden katılımcılar, çekici buldukları o kişiyi rüyalarında iki katı daha fazla görüyorlar. Eğer hayalini, kurduğunuz kişiyi rüyalarınıza davet etmek isterseniz, bunu deneyebilirsiniz.

Rüyalar Simülatif Deneyimler Sunar

         Rüya görmenin en temel nedenlerinden birisi, kaygı uyandıran bir duruma hazırlık pratiği yapmak için simülasyon benzeri bir deneyim sağlamasıdır. Mesela, deprem felaketi için kaygılandığımız zamanlar, rüyamızda deprem olduğunu ve tam o anda ne yapmamız gerektiğini deneyimleme fırsatı yakalarız. Ya da, yarın önemli bir sunumunuz varsa, rüyanızda kendinizi sahnede konuşma yaparken bulmanız rüyalarımızın bu işlevine işaret eder. Bu rüya deneyimleri prova etkisi yaratarak kaygımızı hafifletebilir ve gerçekten de daha hazır hissetmemize yardımcı olabilir.

         Rüyalarımızda eski sevgileri görmemiz de genelde bu işlevle açıklanabilir. Zihniniz ve bilinçaltınız bu durumu bir sorun olarak ele alır ve eski sevgilinize geri dönüp dönmemenin ne gibi sonuçlar yaratacağını görmenizi amaçlar. Maalesef, pek çok kişi bu tarz rüyaları hatalı bir şekilde, “Eski sevgilimi özlüyorum ve ona geri dönmeliyim” diye yorumlama eğilimindedir. Bu yorum sonucu alınan aksiyonlar genelde iyi sonuçlar vermez.

Rüyalar Hayatınıza Yaratıcı Çözümler Katar

         Yapılan bir çalışmada, katılımcılara bir sanal gerçeklik labirentini keşfetmeleri için izin verilir. Sonrasında katılımcıların yarısı 90 dakikalık bir uykuya yatarlar, diğer grup ise uyanık kalıp video izler. Uyuyan kişileri arada bir uyandırıp rüyalarında ne gördüklerini sorarlar. Uyanık kalan diğer gruba ise ne düşündükleri sorulur. Sonrasında tekrardan labirente konulan katılımcılardan uyuyan grup daha başarılı sonuçlar elde eder.

         Bu deney, rüya görmenin yarattığı farkı ortaya döküyor. Rüyalarında labirentle ilgili çağrışımlara maruz kalan kişilerin aynı süre uyumalarına rağmen uyusa bile labirentle alakalı rüya görmeyen katılımcılara göre, 10 kat daha fazla ilerleme kaydettikleri ortaya çıkıyor. Rüyadaki labirent deneyimleri ise çoğunlukla alakasız, daha çok geçmiş yaşantılarla bağlantılı deneyimlerdir. Mesela, bir katılımcı geçmişte mağara gezisinden hareketle labirentle çağrışım yapan bir rüya görüyor. Bundan çıkan sonuç, rüyaların labirente dair önceki bilgilerle yeni karşılaşılan bilgileri birbirine bağlayarak yaratıcı çözüm üretme işlevi görmesidir. Rüyalarımız eski tecrübi bilgilerle yeni öğrenmeler arası yaratıcı bağlantılar kurarak onları daha anlamlı, kalıcı ve işlevsel hale getiriyor.

Rüyalar Duygu Düzenlemeyi Kolaylaştırır

         Üzgün ya da kaygılı hissettiğiniz zamanlarda uykunun iyi geldiğini hissettiniz mi hiç? Bu tesadüfi bir durum değil, bilimsel olarak rüyaların işlevsel bir yanı. Rüyalar bazı duygusal anıların kökleşmesini sağlamakla beraber, aynı zamanda bazı zorlayıcı duyguların çözülmesine de yardımcı olur. Zorlandığınız bir günün/olayın ardından uyuyup uyanırsınız ve olayları daha rasyonel bir çerçevede ele almak kolaylaşıverir. Duygu odaklı beynimiz kendini serbest bırakmaya başlar. Çünkü endişe dolu düşünceleriniz bilinçdışı bir senaryoya dökülerek rüyalarınız vasıtasıyla yaşantıya dönüşür. Böylece içimizde biriken enerjiyi salmış ve o olumsuz deneyimi geride bırakmanın ilk adımını atmış oluruz.

Kaynakça