Yürüyüş yapmak gündelik hayatımızın rutin ve otomatik bir parçası. Bu yüzden onu beynimizin sol tarafıyla yürütürüz ve boşta kalan sağ tarafıyla da gündelik dertlerimize çözüm ararız. Yürüyüşü daha odaklı ve sağ beyinle yaptığımız bir aktivite haline getirmek ise işleri tersine çevirir. Bütün odağımızı yürüyüşe verdiğimizde sağ beynimizi susturmayı başarabiliriz. Çok fazla düşünmek ve nafile kaygıları geviş getirir gibi zihnimizde döndürmek bizi anın güzelliğinden koparır. Hayatımızın elimizden kayıp gittiğini fark etmeyiz bile. Bu yüzden dırdırcı zihni susturmayı ve elbette ihtiyacımız olduğunda tekrardan sesini açmayı öğrenmek harika bir yaşam becerisi olmaz mıydı?

Bu noktada yürüyüşe bir meditasyon hali vermek işe yarayacaktır. Öncelikle yürüyüş meditasyonunun nasıl bir şey olduğunu anlayalım. Yürüyüş meditasyonunun kökeni Budizm’e dayanır ve bilinçli farkındalık pratiklerinden biridir. Hayatın zorlayıcı anlarında sizi psikolojik olarak dayanıklı hale getirmeye yardımcı olur. Bunu yaparken bedeniniz ve zihninizle bir bütün olduğunuzu hisseder ve hayatı daha hafife alacak sükûneti elde edebilirsiniz. Çünkü zihnimiz bazen o kadar çok konuşur ki, araba kullanırken arka planda çalan bir radyo gibi aldırmaz hale gelmek isteyebilirsiniz. Böylece odağınızı önemli bulduğumuz şeylere yöneltebilirsiniz. Peki, yürüyüş meditasyonu nasıl uygulanır?

1) Uygun Bir Yer Seçin

Yürüyüş meditasyonu çok çeşitli alanlarda farklı şekillerde uygulanabilir. Ancak bu yerin güvenli olması, odağınızı yürüyüşünüze rahatlıkla verebilmek adına önemli. Etrafınızdaki insanlarıyla, yeşiliyle, deniziyle ahenk içinde hissetmeniz zihninizi devre dışı bırakmanıza yardımcı olur. Dikkat dağıtıcı faktörlerden arınık olsa da aşırı sessiz bir yer size tekinsiz hisler verebilir. Bu yüzden aşina olduğunuz bir yer seçin.

Reklam

2) Yürüyüşe Başlayın

Adımlarınızı her zamankinden daha yavaş bir şekilde atın. Her adımda bacak ve ayaklarınızdaki kıvrımlara kadar hissederek farkında olun. Adımlarınızı her zamankinden daha farklı şekillerde atabilirsiniz. Belli bir ritimle yürüdüğünüz 10-20 adımlık mesafeyi aynı şekilde geriye dönüp tekrar edin.

3) Dikkatinizi Odaklayın

Her adımı attığınızda ayağınız yerden nasıl kalkıyor, nasıl havada süzülüp 50-60 cm’lik mesafe sonrasında tekrar yere iniyor? Ayaklarınızı ağır çekimde izliyor gibi nasıl hareket ettirdiğinize odaklanın. Başka ne gibi duyumlar fark ediyorsunuz yürürken fark edin. Zihniniz başka konularla dağılabilir. O anları yakalayın ve dikkatinizi tekrardan nefes alıp verişinize ya da etrafınızda duyduğunuz ve gördüğünüz şeylere odaklayın. Sükuneti bozacak ve sizi rahatsız edecek sesler duyabilir ya da görüntülere şahit olabilirsiniz. Bunları olduğu gibi yargılamadan kabul edin ve dikkatinizi yürüyüşünüze tekrardan yönlendirin.

4) Alışkanlık Haline Getirin

Yürüyüş ve odaklanma pratiğini 10-15 dk. boyunca yapın. Bunu pratik ettikçe dikkatinizi dırdırcı zihninizden koparıp seçtiğiniz yöne odaklamak daha kolay hale gelecektir. Bu yüzden ilk başlarda zorlanıyorsanız, kendinize şefkat gösterin. Sonuçta her çocuk ilk bindiğinde bisikletten düşer.

Kaynakça

123

Boğaziçi Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü mezunuyum (2015). Çok yönlü gelişime ve farklı disiplinlerden beslenmenin önemine inanıyorum. Danışanlarıma ve öğrencilerime destek olurken kendi hayatımda da çokça faydasını gördüğüm Mindfulness temelli yaklaşımları ve Kabul ve Karalılık Terapisi (ACT) ile çalışıyorum. Ergen veya yetişkin yaş grubundaki danışanlarımın sosyal-duygusal mesleki ve eğitsel olarak yeni beceriler kazanmasına destek oluyorum. Online psikolojik danışmanlık ve öğrenci koçluğu desteği almak için bana e-mail adresimden ulaşabilirsiniz: [email protected]