Meşhur aborjin hikâyesinde anlatılır ki, aborjinler beyazlara yolculukları boyunca at üstünde rehberlik yaparlar. Beyaz adam elbette acelecidir ve hızlıca varmaya programlıdır. Ancak aborjin bir anda durur. Bunu görüp ne olduğunu neden durduğunu anlayamayan beyaz adam sorar. Aborjin bilge bir cevap verir: “Çok hızlı gittik, ruhlarımız geride kaldı.” Isaac Asimov’un da bu hikâyeyi destekleyen bir sözü vardır: “Günümüzün en üzücü yanı, toplumun bilgelik edinme hızının bilimin bilgiyi biriktirme hızına yetişemiyor olmasıdır.” Değişim hızı genelde hoşumuza gitse de insanların büyük kısmı bu hızın bedelini spiritüel kayıplarla ödemek zorunda kalır. Bundan dolayı yürümek hızın kuşatıcı bir değer olduğu günümüzde gözden düşen bir aktivite oldu. Bu yüzden yürümenin spiritüel kazanımlarından mahrum kalıyoruz.

Yürüyerek Yavaşlamanın Gücü

         Yürümek kullanabileceğimiz en “ilkel” ve yavaş ulaşım şeklidir. Milyonlarca yıldır yapageldiğimiz ve son 200 yıla kadar da kurtulma derdine düşmediğimiz gündelik olarak en sık yaptığımız eylemlerden biriydi. Şimdi ise bisikletle başlayan yürüyüş dışı ulaşım şekillerine bağımlı hale geldik. Yürümek zamanın gittikçe değerlendiği günümüzde kayıp olarak algılanmaya başladı. Bütün bu değişime rağmen uzun doğa yürüyüşleri yapabildiğimiz turistik patikalarımız var hala. Yine de yürüme eylemini 52 haftalık yılımızın 2 haftalık tatili içerisinde birkaç günlük bir zamana sıkıştırmış durumdayız. Üretkenliğe yüklediğimiz değer arada bir yavaşlayıp hayatımız üzerinde derin düşüncelere dalma gerekliliğini unutturuyor. Oysaki önceliklerimizi tekrar değerlendirmek için yavaşlamak ve yürüyüşü gündelik hayatımızın bilinçli bir parçası haline getirmek bizde yeni ufuklar açabilir.

Tek Başına ya da Birlikte Yürümek

         Yürümek yalnız başına yaptığınızda hayatınız hakkında derin farkındalıklar sunabilir. Zihninizi açar, bilişsel performansınızı güçlendirir, yaratıcı fikirler üretmenizi kolaylaştırır. Bu da belki de ruhunuzu arkada bıraktığınız fark ettiğiniz anlarla beraber yavaşlayıp ruhunuzun size yetişmesine izin vermenizi sağlar. Bedeniniz ve daha çok maddi hedefleriniz uğruna ilerlemeye devam ederken manevi gücünüzü de yanınıza destek olarak almanın gücüne ihtiyacınız vardır belki de. Hele bir de yürürken yanı başınızda derin sohbetler kurabildiğiniz birileri varsa ruhlarınızın yetişmesi çok da zaman almayacaktır. Aynı ritmi ahenkle paylaştığınız bu aktiviteyle hem ruhani hem de fiziksel bir temasa girersiniz. Birlikteyken o anların yavaşlığı zamanın hızla akışına rağmen kayıp gibi gelmeyecektir. Ayrıca çiftlerin beraber yürüyerek birbirlerini taklit ettikleri bir yürüyüş tarzı benimserler. Bu sayede araştırmalara göre aralarındaki çatışma ve tartışmaları çözmeleri daha kolay hale geliyor. Yürüyüş yapmak insanı ruhuna yaklaştırırken yanındakinin ruhunu da daha iyi dinlemeyi öğretiyor olmalı.

Reklam
Boğaziçi Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü mezunuyum (2015). Çok yönlü gelişime ve farklı disiplinlerden beslenmenin önemine inanıyorum. Danışanlarıma ve öğrencilerime destek olurken kendi hayatımda da çokça faydasını gördüğüm Mindfulness temelli yaklaşımları ve Kabul ve Karalılık Terapisi (ACT) ile çalışıyorum. Ergen veya yetişkin yaş grubundaki danışanlarımın sosyal-duygusal mesleki ve eğitsel olarak yeni beceriler kazanmasına destek oluyorum. Online psikolojik danışmanlık ve öğrenci koçluğu desteği almak için bana e-mail adresimden ulaşabilirsiniz: [email protected]