Bu yazı Dr. Nicole Le Pera* tarafından kaleme alınmıştır.
Kader Demirok tarafından çevrilmiştir.
Tetikleyiciler bizi insan yapar. İşte, bir ilişki içerisinde ya da tamamen yabancı biriyle etkileşim içindeyken tetiklenebiliriz.
Tetikleyici dediğimiz şey, iyileşmemiz bir duygusal yaradır. Yaşadığınız duygunun yoğunluğu size tetikleyicinizi ne kadar süredir bastırdığınız hakkında içgörü kazandırır.
Aslında tetikleyiciler o kadar da kötü değil, iyileşmemize imkan sunan gözlem ve yansıtma fırsatını verirler. Çok kolay gibi duruyor olabilir çünkü öyle. Diğer yandan uygulaması da zor çünkü duygusal bir tetiklenme sırasında bilinçdışı bir süreç yaşıyoruz.
Kelimenin tam anlamıyla farkında olmadan tepki veririz. Eğer bir başkası da o ana dahil olduysa bu yüzden kafası karışabilir.
İyileştirici tetikleyiciler sayesinde, dış dünyayı algılama şeklimizi ve çevremizdeki insanlarla etkileşimimizi algılama şeklimizi değiştiririz. Tetikleyicilerimizi tanımlayabilir ve duygusal tepkilerimizden ayrıştırabilirsek, içgörü kazanırız.
Peki tetikleyicilerimizi nasıl tanımlayacağız?
1. Tetikleyiciler fark etmek için bir niyet belirleyin
Sabah yatakta veya (daha da iyisi) meditasyon sırasında tetikleyicilerinizi fark etmek ve onlardan bir şeyler öğrenmek için bir niyet belirleyin. Kendinize, “Daha iyi bir ben olabilmek için bugün duygusal tetikleyicilerimi görebilmek istiyorum” deyin. Bir niyet belirlemek, daha önce neye tepki verdiğinizi objektif olarak görmek için beyninizdeki nöral bir yol oluşturur.
2. Bir not defteri ya da günlük edinin
Yazmak inanılmaz etkili çünkü meşgul zihinlerimiz her zaman örüntüleri(pattern) fark edemez ve kaydedemez. Tetiklendiğiniz zamanları, nasıl hissettiğinizi, nasıl tepki verdiğinizi yazmak için bir defter tutmanız size çok kıymetli bir veri verir. Yazdıkça ve geçmiş tepkilerinizi okuyunca önceden göremediklerinize dair çok şey öğreneceksiniz. Diyelim ki iş yerinde biri sizin hakkınızda bir şey söylüyor. Tepenizin tası atıyor ve ardından bu mesele saatlerce enerjinizi tüketiyor. Buna benzer şeyler yaşadığınız anlarda düşünceleriniz ve duygularınızın ek olarak neler olduğunu da yazmak için 3-5 dakika ayırmak bir sonraki adımda size yardımcı olacaktır.
3. “Neden” sorusuna cevap bulun
Başkalarının bizi tetiklediğini düşünüyoruz ancak başkaları sadece tetikleyicilerimize ayna tutuyorlar. Her duygusal tepkinin altında yatan köklü bir neden vardır. Bu genellikle çocukluktan veya duygusal açıdan güçlü geçmiş bir andan gelir. Tepki vermek yerine ne kadar çok gözlemlerseniz, o kadar çok içgörü sahibi olursunuz. Farklı durumlarda neden duygusal olarak tepki verdiğinizi anlayabildiğinizde, nasıl tepki vereceğinizi seçmeye daha açık olursunuz.
Artık tetikleyicilerinizi tanıma ve onlardan bir şeyler öğrenme niyetini belirlediğinize göre, ortaya çıktıklarında tetikleyicilerinizden nasıl kurtulacağınızı bilmeniz gerekir.
Duygular hem beynin hem de bedenin kimyasını değiştirir, bu yüzden bunun çok emek gerektiren bir süreç olduğunu anlamak gerek. Bu pratiklere başladığınız ilk zamanlarda çok bunalmış hissedebilirsiniz ama bunu yapabildiğiniz her seferinde duygusal bir ilerleme yaşayacaksınız.
Tetikleyicileri gelişim için kullanmanın yolları:
1. Duygunuzu bir hal olarak yaşayın.
Hissettiklerinizi bir hal/durum olarak düşünün. O hali yaşamaya izin verin. Ona bir isim/etiket ya da tepki vermemeye çalışın. Sadece kabul edin ve nefes alın.
2. Gözlem yapın
Tetikleyiciler karşısında bilinçdışı tepki verme alışkanlığımız vardı. Başlangıçta tetikleyicilerinizi gözlemlemek imkansızmış gibi hissedeceksiniz. Anlamlı gelmese bile ne hissettiğinizi yazmak için defterinizi kullanın. Tepkinizi her gözlemlediğinizde aslında yaptığınızın zor bir iş olduğunu kabul edin ve yaşadığınız deneyime olumlu gözle bakmaya çalışın. Siz pratik yaptıkça beyninizdeki nöral ağ değişecek ve alışkanlık haline getirdiğiniz tepkilerinize daha az meyledeceksiniz.
3. İlerlemenizi kaybetmeyin
Bu olumlamayı ihtiyacınız kadar kullanın. Nefes alın ve şükran duymaya çalışırken şunu söyleyin: Bu duyguya ve bana öğrettiklerine minnettarım. Herhangi bir düşünceyi bir duyguyla ilişkilendirmek özünde sizi değiştirir. Dışavurum dediğimiz şey de budur. Düşünceler ve duygular birlikte çok etkililer.
4.Duygularınızla yeni ilişkilenme biçiminizin farkında olun
Anda kalma deneyimi ve pratikle beraber duygularınla ilgili fikirlerinin nasıl değiştiğini görmeye başlayacaksınız. Daha hafif ve değişik duygusal tecrübelere daha istekli olacaksınız. Bunu her deneyimlediğinizde kendi davranışlarınız, duygularınız ve alışkanlıklarınızın daha farkında olacaksınız. Öz-farkındalık kazanımınız olacak.
5. Akışa bırakın
Süreci özümsemenize ve ilermenize izin verin. Eğer gözlemlemeye ve öğrenmeye dair içsel bir direnciniz varsa kendinizi zorlamayın. Sabırlı olun ve ne zaman bırakacağınızı anlamak için sezgilerinizi kullanın.