Yapısalcılık, 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan ve insan zihninin yapısını iç gözlem ve gözlem yoluyla anlamayı amaçlayan bir psikoloji ekolüdür. Yapısalcılara göre insan zihni, üzerinde çalışılabilecek ve analiz edilebilecek temel unsurlara ya da “yapılara” ayrılabilir.
Yapısalcılığın gelişimindeki kilit isimlerden biri, 1879 yılında Almanya’da ilk psikoloji laboratuvarını kuran Wilhelm Wundt’tur. Wundt, bilinç çalışmasının psikolojinin birincil odağı olması gerektiğine inanıyordu ve kişinin kendi düşünce ve duygularını sistematik olarak gözlemleyip raporlamasını içeren bir iç gözlem yöntemi geliştirdi.
Diğer önde gelen yapısalcılar arasında Cornell Üniversitesi’nde benzer bir laboratuvar kuran ve zihnin duyumlar, hisler ve duygular gibi temel bileşenlerine veya “unsurlarına” ayrılarak incelenebileceğine inanan Edward Titchener da vardı.
Yapısalcılık, öznel ve doğrulanması zor olan içgözleme dayanması ve diğer önemli psikolojik süreçleri dışlayarak bilincin incelenmesine dar bir şekilde odaklanması nedeniyle eleştirilmiştir. Bununla birlikte, zihnin bilimsel olarak incelenmesine yaptığı vurgu, kendisinden sonra gelen birçok önemli psikoloji ekolünün temelini oluşturmuştur.
(ing. structuralism)