Öz bakım deyince zaten kabarık olan yapılacaklar listesine yeni bir görev eklemek gibi geliyorsa göz korkutabilir. Hâlbuki öz bakım görev olarak görmediğiniz ve yapmaktan keyif alacağınız aktivitelerden oluşmalı. Ayrıca öz bakım hiçbir şey yapmayı gerektirmeyen ve sizi strese sokan işlere mola vermektir. Peki, daha çok yapmaya değil bırakmaya yönelik olarak öz bakımı nasıl sağlayabiliriz?

  1. Paydos zamanı belirleyin.Zahmetsiz: Önemli İşleri Yapmayı Kolaylaştırın” kitabının yazarı Greg McKeown “Bugün öyle bir noktada bırak ki, yarın kendini toplamış bir şekilde kaldığın yerden devam edebilesin.” diyor. Başarı için hırslı olmak ve çok çalışmak endüstriyel derimden kalma bir bakış açısı artık. Dinlenmeyi ve toparlamak için kendine ve sevdiklerine vakit ayırmayı başaranlar tükenmeden yollarına devam etmeyi başarabiliyorlar. Öz bakım kısa vadede üretken görünmüyor olsa da uzun vadede başarılı olmanız için de hesaba katmanız ve geliştirmeniz gereken bir beceri.
  2. Plansız saat boşlukları yaratın. Günümüz çocukları sıkılmaya pek gelmiyorlar. Eğer arkadaş bulamazlarsa yetişkinlerin onlarla beraber oynamaları için sevimli olmalarıyla ikna ederler. Ancak canlarının sıkılması için ne kadar boşlukları olursa o derece yaratıcı oyunlar üretme şansları artar. Aynı durum bizim için de geçerli. Hiçbir şey yapmadığımız zaman dilimlerinde canımızın sıkılmasına izin verin. Bir süre sonra can sıkıntınızı giderecek yaratıcı çözümler ürettiğinizi ya da zihninizde ilginç bağlantılar kurduğunuz fark edersiniz. İşlere çok fazla gömüldüğümüzde kendimizi ve nasıl bir yaşam istediğimizi unuturuz. Bu sıkılma anları hayatımızı nitelikli bir sorgulama ve yeni pencereleri fark etme açısından destekleyici olabilir.
  3. Yeni bir şey eklemektense eksiltmeyi düşünün. Hayatımıza heyecan katan şeylere baktığımızda yeni şeylerin ön plana çıktığını görürüz. Elbette kısa bir süre içinde o yeni şeyin heyecanı kaçar ve bize stres yükleyen bir görev haline gelir. Doktora için kabul aldığınızı hayal edin. Ne kadar heyecanla başlasanız da bir süre sonra işinizle beraber yürütmenin sizi yıprattığını fark edersiniz. Bu noktada kendinize dönebilmek adına doktorayı tamamıyla bırakmak değilse de olabildiğince zamana yaymayı düşünebilirsiniz. Vazgeçmeyi her zaman başarısızlık olarak görmeye gerek yok. Daha az ve öz yaşayarak da mutlu olabiliriz. Mesela tatile gideceğinizde daha çok yer görmeye çalışıp koşturmacayla yorulmaktansa daha az yer görüp gerçekten dinlendiğiniz bir tatili tercih edebilirsiniz.
  4. Uyku açığınızı kapatın. Öz bakım için uykunun önemi düşündüğünüzden çok daha boyutlu olabilir. Çünkü uyku eksikliği sadece enerjik olmanızı engellemez, yeme isteğini artıran ghrelin hormonunun daha fazla salgılanmasına neden olarak beslenme şeklinizi de bozar. Uykusuz bir vücutla doygunluk hissini elde etmek için daha fazla yeme ihtiyacı duyarız. Bunu destekleyen bir araştırmada katılımcılar iki gruba ayrılıyor. İlk grup 8,5 saat uyurken diğer grup yalnızca 4,5 saat uyuyor. Dört gün boyunca uyku yoksunluğu yaşayan grup toplamda yaklaşık 1000 kalori daha fazla tüketiyor. Kendinize bakım göstermeniz gerektiğini hatırlatan ilk işaretleri zaten vücudunuz verecektir; ona kulak verin.

Gelecekteki Kendinize Yatırım Yapmak

          Öz bakım, günümüzün ikircikli kavramlarından biri olsa da aslında kişinin iş hayatı, ev sorumlulukları ve stresten bir süreliğine uzaklaşıp kendine özen gösteren pratiklere yönelmesini ifade ediyor. Ancak kendine özen göstermek pahalı bakım ürünleri ve gösterişli hediyelerle kendimizi şımartmaktan farklı bir şey. Bu tip alışverişler bizi gösterişçi tüketim tuzağına düşürebilir. Dahası öz bakım yaparken harcadığımız her kuruş bizi ekonomik özgürlüğümüzden de uzaklaştıracaktır. Bu da uzun vadeli olarak kendimize yatırım yapmayı ertelemeyi seçerek daha geç emekli olmamız anlamına geliyor.

          Bu anlamda dikkate değer bir araştırma yapılmış. Çalışmaya katılan üniversite öğrencilerinden hiç yoktan yere bin dolarlık bir kazanç elde ettiklerini varsaymalarını istiyorlar. Bu parayı dört farklı seçenekten birine yatırmaları gerekiyor: “Özel biri için güzel bir şey almak”, “Emeklilik fonuna yatırım yapmak”, “Eğlenceli ve müsrif bir olay planlamak”, “Vadesiz hesaba yatırmak”. Fakat öncesinde katılımcıların bir kısmını sanal gerçeklik ortamına alıyorlar ve onlara sanal olarak canlandırılmış yaşlı hallerini gösteriyorlar. Diğer grup ise sanal ortama girdiğinde şimdiki genç halini görüyor. Yaşlı haliyle yüzleşen grup emekli fonuna yatırım yapmayı daha fazla tercih ediyor. Öz bakıma şu anki kendimize yaptığımız bir iyilikten öte bakarak kısa vadeli hazları pas geçebilir miyiz? Böylece gelecekteki kendimize de yaptığımız iyilikler daha mutlu olmamızı sağlayabilir.

Reklam
Boğaziçi Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü mezunuyum (2015). Çok yönlü gelişime ve farklı disiplinlerden beslenmenin önemine inanıyorum. Danışanlarıma ve öğrencilerime destek olurken kendi hayatımda da çokça faydasını gördüğüm Mindfulness temelli yaklaşımları ve Kabul ve Karalılık Terapisi (ACT) ile çalışıyorum. Ergen veya yetişkin yaş grubundaki danışanlarımın sosyal-duygusal mesleki ve eğitsel olarak yeni beceriler kazanmasına destek oluyorum. Online psikolojik danışmanlık ve öğrenci koçluğu desteği almak için bana e-mail adresimden ulaşabilirsiniz: [email protected]