Sezgisel Yeme, Ebeveynlik

          Sezgisel yeme “aç ya da tok olup olmadığımızı daha iyi anlamak ve bedenimizin ihtiyaçlarını tatmin etmek için bize içten gelen mesajları dinlemeyi öğreten diyet karşıtı bir yaklaşımdır.” Bu yaklaşım sayesinde yemekle alakalı suçluluk duygunuzu azaltır ve kısıtlayıcı yeme davranışlarından kurtulursunuz. Sezgisel yeme prensipleri doğrultusunda çocuğunuzun yemekle yeniden barışmasına ve yemekle alakalı sorunlarını çözmesine yardım edebilirsiniz. Peki bunun için neler yapabilirsiniz?

Yeme Kuralları ve Kısıtlamalarını Bırakın

          Çocuklar içlerinden gelen işaretleri okuyarak neyi ne kadar yiyeceklerine karar vermeye dair doğal bir beceriyle dünyaya gelirler. Eğer ebeveynler çocuklarına “sağlıklı yiyecekler” konusunda baskı yaptığında bu beceri dışsal gerçeklikle çatışmaya başlar. Çocuklar bedenlerinin gönderdiği mesaja göre meyve yerine cips istemesinde bir yanlışlık olduğunu düşünür ve bundan dolayı suçluluk hissederler. Bir araştırmaya göre, eğer çocuklar “sağlıklı” yiyeceklere zorlanırlarsa, belli yemeklerden kaçınıyorlar. Dahası yeme bozukluklarının bir belirtisi olan duygusal yemeye başvuruyorlar. Yani zorlayıcı duyguları yiyerek bastırmaya yöneliyorlar. Halbuki çocukların açlıklarını onurlandırmak için bedenlerinin ihtiyaç hissettiklerinin farkında olmayı öğrenmeleri gerekir.

          Bununla beraber, çocuğunuzun içsel mesajlarına güvenmeyi öğrenebilirsiniz. Çünkü onlar neyi ne kadar yiyecekleri konusunda farkındalığa potansiyel olarak sahipler. Bu yüzden “Bir kaşık daha ye!” diye çocuklarınızı zorlamak çocuklarınızın bedenlerine aykırı hareket etmeleriyle beraber yiyeceklere direnç geliştirmelerine sebep olabilir. Bu da yaratmak istediğiniz sonucun tersini doğuran ailecek maruz kalacağınız stresli bir mücadeleyi başlatır.

Reklam

Çocuğunuzu “Yemek Saatleri” Dışında da Besleyin

          Çocuklar sizin yemek saatlerinize her daim ayak uydurmakta zorluk yaşarlar. Mesela, akşam yemeği hazır olmadan önce de acıkabilirler. Yemeği beklemek zorunda olduğunu söylemektense ona hazırladığınız atıştırmalardan ikram edebilirsiniz. Ayrıca çocuğunuzun kendi alabilmesi için atıştırmalık dolabı da kullanmak işinizi kolaylaştıracaktır. Çocuklar ve ergenler gelişimsel olarak farklı yeme rutinlerine ihtiyaç duyarlar. Genelde daha küçük porsiyonlarla ama daha sık yemeleri gerekebilir. Aynı zamanda sık sık yeme rutinleri değişebilir. Bazen kahvaltı yapmadan güne başlayamazlar bazen de öğle yemeğine kadar iştahları açılmaz. Bunu gelişimsel açıdan normal bir davranış olarak ele alabilirsiniz. Dolayısıyla anne babaların çocuklarının bedenlerinden gelen mesajlar doğrultusunda yeme isteklerine saygı göstermeleri gerekir.

Çocuğunuzun Ne Kadar Yiyeceğini Belirlemesine İzin Verin

          Temel prensiplerden biri olan “sorumluluk ayrımı” çocukların yemeklerle barışmasına yardım edebilir. Sizin göreviniz çocuğunuza ailecek yediğiniz çeşitli yiyecekleri hazırlayıp sunmak, çocuğunuzun görevi ise hangisinden ne kadar yiyeceğini seçmektir. Ebeveynler bazen yemeğe dair belli kurallar dayatırlar. Mesela çocuğuna aç olamayacağını çünkü biraz önce sofradan kalktıklarını söylerler. Bazen de doyduğunu söyleyen çocuğuna doymuş olamayacağını, çünkü çok az yediğini hatırlatırlar. Bu kurallar, çocukların aç veya tok olduklarına dair kendi içsel duyumlarına güvenemeyecekleri mesajını verir. Bu da çocukların bedenleriyle bağlarının zayıflaması gibi istenmeyen bir sonuç getirebilir. Halbuki çocuklar bedenlerini dinleyerek almak istedikleri besin ve miktarına karar verecek donanıma sahiplerdir. Bu yüzden çocuklarınıza ne kadar emecekleri konusunda bebeklik zamanlarında güvendiğiniz gibi daha büyürken de güvenmeye devam edebilirsiniz.

          Çocukların yeme şekli ve sorunları anne-babaların yemeğe bakışıyla doğrudan bağlantılı bir mevzudur. Çünkü çocuklar ailelerden ve onlarla beraber geçirdikleri etkileşim ve yaşantılardan öğrenirler. Sezgisel yemeyi öğrenmek ve uygulamak adım adım ilerlediğiniz bir sürece ihtiyaç duyar. Siz öğrendikçe çocuklarınız da sezgilerinin gücünü geri kazanırlar.

Boğaziçi Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü mezunuyum (2015). Çok yönlü gelişime ve farklı disiplinlerden beslenmenin önemine inanıyorum. Danışanlarıma ve öğrencilerime destek olurken kendi hayatımda da çokça faydasını gördüğüm Mindfulness temelli yaklaşımları ve Kabul ve Karalılık Terapisi (ACT) ile çalışıyorum. Ergen veya yetişkin yaş grubundaki danışanlarımın sosyal-duygusal mesleki ve eğitsel olarak yeni beceriler kazanmasına destek oluyorum. Online psikolojik danışmanlık ve öğrenci koçluğu desteği almak için bana e-mail adresimden ulaşabilirsiniz: [email protected]