Verimlilik çağında yaşıyoruz. Artık tatillerimizden bile olabildiğince faydalanmanın yollarını planlıyoruz. Verimli bir tatilden dönüp işe bomba gibi bir başlangıç yapabilmek için bunu doğal olarak önemsiyoruz. İşte bu yüzden tatilden keyif almanın bilimsel ve tecrübi yolları psikoloji araştırma konularından biri haline gelmiş durumda. Bunlardan hareketle tatilin tadını çıkarmak ve işe zinde bir dönüş yapmak için neler yapabileceğimize birlikte bakalım.
1) Bekleyişin keyfine varın
Beş yaşındaki anaokulu öğrencilerimden biri beni her gördüğünde “Biliyor musun, bugün tatile gitmeme 34 gün kaldı!” diye tatili bekleme heyecanını paylaşıyordu. Bu heyecan sadece çocuklara özgü değil elbette. Tatile gideceğimizin planını yaparken, biletlerini araştırırken, orada yaşayacağımız deneyimleri gözümüzde canlandırırken belki de tatilden daha fazla mutluluk hissediyoruz. Yapılan bir araştırmaya göre, bekleyiş ve planlama halindeyken hissettiğimiz mutluluk tatil dönüşüne kıyasla kat kat daha fazla. Anlaşılan tatili sadece 1-2 haftalık bir deneyim olarak görmeyip öncesinden tadını çıkarmaya başlayabiliriz.
2) Tatil takvimini stresten arındırın
Verimlilik adına kendinizi plana boğma isteği duyabilirsiniz. Kısa süreliğine yapacağınız tatilin her anını nerede, nasıl ve ne kadar süre geçireceğinizi planlamak bir yandan keyifliyken diğer yandan anın tadını çıkarmayı ihmal etmenize mal olabilir. Çünkü her anı dolu dolu yaşama mücadelesi ironik bir şekilde tatilden alacağınız keyfi stresle boğmak anlamına gelebilir. Yukarıda bahsettiğimiz araştırmada tatillerini “oldukça rahatlatıcı” olarak niteleyen katılımcı grubunun tatil sonrasındaki iki hafta boyunca da tatil mutluluğunu sürdürmeyi başardıkları ortaya çıkıyor. Alternatif olması açısından, tatil organizasyonları tarafından planlanan turları planlama stresinden kurtulmak adına değerlendirebilirsiniz.
3) Tatilinizi yoğun iş yığınları arasına sıkıştırmaktan kaçının
Sık yapılan hatalardan biri de tatilin öncesi ve sonrasındaki yoğun iş temposu nedeniyle tatilinizi “aradan çıkarma” yaklaşımıyla ele almak. Tatile çıkmak için yetiştirilmesi gereken ya da sanki hiç tatile çıkmamışsınız gibi biriken işlerden dolayı tatilde iş düşünmek kaçınılmaz hale gelebilir. Zihniniz iş ile meşgulken de tatilin tadını çıkarmayı bekleyemezsiniz. Bu nedenle iş arkadaşları ve yöneticilerinizle öncesi ve sonrasıyla tatil planlama sürecinin bir takvime oturtulduğundan emin olun. Her şeye rağmen tatilde iş düşündüğünüz anlar olursa “mindfulness” (bilinçli farkındalık) teknikleri ile ile otomatik düşüncelerin akıp gitmesine izin verin ve anı yaşamaya geri dönün.
4) Bütün duyularınızla anın tadını çıkarın
Fotoğraflar sayesinde anı biriktirmek kolaylaşmış gözükse de yapılan araştırmalar tam tersini gösteriyor. Fotoğraf çekme alışkanlığımız hafızamıza ket vuruyor. Bunun muhtemel açıklaması, güzel fotoğraflar çekmeye hakkından daha fazla zaman, dikkat ve enerji ayırmamız olabilir. Fotoğraf çekmeye ve paylaşmaya odaklanmak, bütün duyularımızla anı yaşamaktan bizi alıkoyabiliyor. Belki de anı yaşamaktansa güzel fotoğraflarla yaşadıklarımızı paylaşmaya daha fazla önem veriyor olabiliriz. Ancak bunun bedeli olarak anlamlı ve keyifli bir tatil deneyiminden mahrum kalıyoruz. Tatili fotoğraflara bakmadan da yâd edebilmek için o anları farkındalıkla yaşamak ve sonrasında fotoğraf için vakit ayırmak daha etkili olacaktır.
Sonuç: Hafta Sonu Tatillerinin de Kıymetini Bilin
Her güzel şeyin olduğu gibi bu yaz tatilinizin de bir sonu olacak. Çok geçmeden iş temposuyla tatilin kazanımları erimeye başlayacak. Ancak size teselli olacak bir haberimiz var: Hala hafta sonu tatillerine sahipsiniz. Tatilin kazanımlarını elde etmek adına uzun ve pahalı tatiller şart değil. Yapılan üç ayrı araştırmaya göre, hafta sonlarını yaz tatili gibi değerlendiren kişiler pazartesi günü daha mutlu, daha tatmin ve anda kalabilen bir zihinle işlerine geri dönebiliyorlar.
