Sırp bilim insanı Milutin Milankovic 1900’lü yıllarda yaptığı çalışmaların sonucunda, Dünyanın geçirdiği buz devirlerinin sorumlusunun ağır geçen kış şartları olduğunu zannediyorduk. Fakat Rus meteorolojist Vladimir Köppen onun çalışmalarının derinlerine inince bu kadar basit bir açıklamanın yetersiz olduğunu keşfetti. Dünyanın soğuktan buz kesmesinin asıl nedeni, ağır geçen kışlar değil, serin geçen yazlardı.
Yeryüzündeki karların erimesi için yazların yeterince sıcak geçmemesi ince bir kar tabakasının kalmasına neden oluyor. Bir sonraki kışa kalan ince kar kalıntısı yeni yağan karların birikmesini kolaylaştırıyor. Biriken kar kalıntıları güneş ışınlarının daha fazla yansımasına neden oluyor. Bu da soğumayı daha da artıran bir durum ki o da daha fazla soğuma anlamına geliyor.
Böylece süren yüzyılların ardından bir buz devri ortaya çıkıyor. Bir mevsimde olan bir değişimden değil yüzlerce yıl süren evrimsel bir dönüşümden bahsediyorum. Zamansal olarak çok yavaş ama devamlı biriken bir etkinin sonucu dünyamızdaki bu değişim. Tam tersini Küresel Isınma açısından da düşünebilirsiniz; mantık aynı.
Birikim Etkisi
Küçük ama sürekli değişimin uzun vadede böyle bir etki yaratmasını oldukça etkileyici buluyorum. İnce bir kar tabakasıyla çıkılan yolun sonu bir buz devri olabiliyor. Yani, devasa kar kütlelerinin nedeni, kar miktarından ziyade az olan karın yerde kalıyor olması. Yani buradan çıkarılacak temel ders, büyük değişimler için büyük eylemlere gerek yok. Küçük ve sürekli adımlarla uzun vadede büyük değişimler yaratabiliriz.
Parayla ilişkimizi düşününce de bu metafor bize ilham verebilir diye düşünüyorum. Yatırım ya da birikim yaparken, hızlı ve büyük dönüşleri kısa vadede elde etmek mi istiyoruz? Dünyanın yasaları böyle çalışmıyor maalesef. Parayla genel olarak kurduğumuz ilişkide işlerin böyle yürümesi hoşumuza gitmese de sanırım gerçek bu. İşte bu yüzden, kısa sürede zengin olma hayaliyle yatırım yapanların hikâyelerini anlatmıyoruz pek. Daha çok kendilerini küçük ve istikrarlı adımlarla bu işe yaklaşanların başarılarını dinliyoruz.
Mesela, tarihin en zengin adamlarından biri olan Warren Buffet, 84,5 milyar dolarlık servetinin 84,2’sini 50 yaşından sonra elde ediyor. Buffet’nin başarısı, iyi bir yatırımcı olmasından ziyade, bu işe neredeyse çocukken başlamış olmasından kaynaklı. Yani, bu işi uzun yıllar yapıp meyvesini zamanla almaya adadığı bu hayatından ders çıkarabiliriz.
Yatırım, birikim ve parayla kurduğumuz ilişki de, her şeyle olduğu gibi yine oldukça insani zaaflarımızdan nasibini alıyor. Ancak bana öyle geliyor ki, kısa süreli hazların beklentisini terk edip uzun vadeli düşünebilmek basit ama en önemli finansal becerilerden biri.
Kaynak
Morgan Housel – Psychology of Money: Timeless Lessons on Wealth, Greed and Happiness