Kendini sevmek deyince aklımızda “kendini beğenmiş” diye nitelediğimiz bencil bir tavır canlanır. Aslında kendini sevmek ise son zamanlarda “new age” veya ucuz “kendine yardım” kitaplarının ötesinde değerlendirilmesi gereken bir kavram. Bir tanım yapmak gerekirse, kendini sevmek bizi her yönden geliştiren eylemlerden hareketle kendimizi takdir edebilme becerisidir.

Kendini Sevmeyle Alakalı Yanlış İnançlar

  • Kendini sevmek son zamanların “trend”lerinden biri değil. Tartışmanın kökeni çok daha eskilere dayanıyor. Antik Çağ’da Aristoteles tarafından bile desteklenen sağlıklı bir bireyin sahip olması gereken özelliklerden biri kendini sevmek. Aristoteles’e göre ancak kendini sevmeyi başarabilen insanlar başkalarını da sevebilir. Daha yakın psikoloji tarihine baktığımızda ise Eric Fromm 1950’lerde kendini sevmenin özsaygı gelişimi için bir ön koşul olduğunu belirtiyor.
  • Kendini sevmek, sizi bencil, kibirli veya narsist biri yapmaz. Aslında tam tersi, narsist kişiler son derece değersiz hissettikleri için kendilerine yönelip diğerlerine karşı duyarsızlaşan bir kişilik sergilerler. Kendinizi sevmek ise hayata daha umutla ve sağlam bir psikolojiyle sarılmanıza yardımcı olur. Başarısız olduğunuzda sorunu kişiliğinize yüklemez, gerekli dersleri çıkarıp hayatınıza kaldığınız yerden devam edersiniz. Kendini sevme becerisi bizi utanç, nefret ve suçluluğa gömülüp kalmaktan korur.
  • Kendini sevmek ile kendi kendine yetmek birbirinden farklı durumlar. Kendini sevmek, diğerlerinden izole yaşayarak onların sevgi, saygı ve takdirine ihtiyacımız olmadığına kendimizi inandırmak değil. Bu, özü itibarıyla tepkisel bir tutum; başkalarından gördüğü ihmal ve ilgisizliğine karşı yarattığımız bir savunma mekanizmasıdır. Kendini sevmek ise diğerleriyle iç içeyken anlamlı hale gelir. Çünkü kendini sevmek bireysel değil toplumsal olarak bağlantıda olmamızın doğal bir sonucudur. Yani kendimizi sevme becerisini beraber yaşadığımız toplumla etkileşim içindeyken öğrenir ve geliştiririz. Dahası bu sayede içinde yaşadığımız topluma katkıda bulunabiliriz.

Kendini Sevmenin Temel Pratikleri

  • Bilinçli farkındalık deneyimi: Kendini seven insanlar, neye ihtiyacı olduğunu, ne düşündüğünü ve hissettiğini duyumsayan ve bu yönlerden kendini yargılamadan inceleyebilen ve kabul edebilen kişilerdir.
  • İsteklerden ziyade ihtiyaçlarla eyleme geçmek: Kendini sevmek sınırsızca arzuların peşinden koşmak anlamına gelmez. Kendine kulak veren kişi ihtiyaçlarla istekleri birbirinden ayırabilir. Otomatik tepki, davranış arzu ve isteklerin uzun vadede getireceği bedellerin farkında olarak seçim yapar.
  • Kendine bakmak ve ilgi göstermek: Kendini sevmek temel ihtiyaçlarının karşılanmasına özen göstermek anlamına gelir. Yeterince uyumak, sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, spor ve sanat faaliyetleriyle beraber sosyal aktivitelere katılmak insanların varoluşlarını güçlendirir.

Sonuç olarak, kendini sevmek zor bir iş olsa da pratiklerle öğrenilebilen bir beceri. Hata ve başarısızlıklarda kendinize şefkat göstermek ve nazik olmak, kendi ihtiyaçlarınıza karşı duyarlı olmak ve kendinizle konuşurken kabullenici bir dil kullanmayı zamanla öğrenebilirsiniz.

Boğaziçi Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü mezunuyum (2015). Çok yönlü gelişime ve farklı disiplinlerden beslenmenin önemine inanıyorum. Danışanlarıma ve öğrencilerime destek olurken kendi hayatımda da çokça faydasını gördüğüm Mindfulness temelli yaklaşımları ve Kabul ve Karalılık Terapisi (ACT) ile çalışıyorum. Ergen veya yetişkin yaş grubundaki danışanlarımın sosyal-duygusal mesleki ve eğitsel olarak yeni beceriler kazanmasına destek oluyorum. Online psikolojik danışmanlık ve öğrenci koçluğu desteği almak için bana e-mail adresimden ulaşabilirsiniz: [email protected]