Barnabus “Barney” Stinson, Neil Patrick Stinson’un canlandırdığı “How I Met Your Mother (HIMYM)” karakteri. Dizi karakterlerinden Ted Mosby’nin 30 yıl sonra çocuklarına annesiyle tanıştığını anlattığı bir sitcom(situation comedy) türü bir dizi.

              Barney dizinin temel komedi kaynağı, sorgulanabilir etik standartlara sahip, baba sorunları olan, terapisitinin tabiriyle “aşırı bağlanma sorunları ve üst düzey bir narsisizmi” olan, kumar bağımlısı, kadınları tavlamak için binbir oyun çeviren, arkadaşlığa büyük önem veren, en alt giyim standardı takım elbise olan, ve bu kadar olumsuz sayılabilecek özelliğe rağmen dizinin en sempatik ve legen-wait for it- dary legendary karakteri olarak karşımıza çıkıyor. Bekar olarak iki çocuk doğurmuş annesi barney ve kardeşi James’e babaları hakkında her soru sorduklarında yanlış cevaplarla geçiştiren bir anne figürü karşımıza çıkıyor. Hatta bu yanlış bilgilendirmeler ilerleyen bölümlerde o kadar çok karşımıza çıkıyor ki, Barney’nin narsisizminin temelinde kötü(?) duygulardan korumak için bu masum görünen  yalanların yattığını düşünmek yerinde bir hipotez olacaktır.

              Bütün baba-anne problemlerine rağmen Barney bütün bu psikolojik sorunlarını bastırarak oldukça masum ve naif bir karaktere bürünür. Taa ki o gün yani Barney’nin kız arkadaşını zengin bir iş adamına kaptırdığı güne kadar. Kendisi her ne kadar o günden sonra böyle bir insan olduğunu söylese de, o gün büyük ihtimal benlik inşasının çöktüğü ve o yıkıntının arasından Barney Stinson’un gerçek karakteri ortaya çıkar. Bu yıkıntıdan -tahmin ediyoruz ki majör depresyon- sonra Barney tarzını değiştirerek yeni bir karakter inşasına girişir.

Barney’e Psikodinamik Bakış Açısı

              Savunma mekanizmaları açısından ele alacak olursak bütün dizi boyunca boyunca neredeyse her bölüm bir inkarına denk geliyoruz Barney’nin. Her şeyden önemlisi 30 yaşına gelmiş olmasına rağmen hala annesinin anlattığı yalanlara inanması -inanmak istemesi- bunun net bir örneğidir. İnkara diğer bir büyük örnek ise Robin’i o kadar sevmesine rağmen yıllarca çevresinde dolanıp başka kadınlarla yatması… Hepimizin sabırsızlıkla bekleyip dayanamadığı hadi artık beraber olun içsel söylemlerine geldiğimizde bile kendisi bunu inkar edip hayatına devam edebilmiştir.

Sigmund Freud

              Freudyen bir psikolog Barney’i görseydi -kendi ifadesine göre New York’taki güzel psikologların yarısından terapi almış diğer yarısıyla da yatmış olduğu ifadesini doğru kabul edersek -görmüştür muhtemelen- kesinlikle fallik dönemde fiksasyonlarını olduğunu söyleyecektir. Freud’a göre 3-6 yaş arasına tekabül eden fallik dönem çocukların cinsel organlarını farkettiği ve onlara dokunma ve oynama yoluyla cinsel kimlikleri farkettiği dönem olarak kabul eder. Bu dönem sıkıntı yaşayan birisi de -bu örnekte Barney- ileriki yıllarında bir takım cinsellik, cinsel organ gibi konularda takıntıları olan bir insan olacaktır. Barney’nin cinsel organını bu kadar sevmesi ve sürekli başka kadınlarla cinsellik yaşamak istemesi de hipotezi doğrulayan önerme olacaktır. (bknz. all penises are she.)

              Barney için diğer önemli bir nokta babası. Babasını hiç tanımayan Barney için en önemli eksikliklerden birisi de -her ne kadar saf bir kötülükmüş gibi zannedilse de- Oedipus kompleksiydi. Erkekler için baba figürünün önemini yadsınamaz. Babasını hiç tanımamış olan Barney, bu eksikliğin ne kadar büyük olduğunun farkındadır ve dizi boyunca Barney’nin öncelikli hedef olarak baba problemleri (dad issue) olan kadınları tercih etmesi de tesadüf olarak nitelenemeyecek kadar önemli bir noktadır.

Lewis Goldberg’ün teorisine göre Barney

              Lewis Goldberg’in “Beş Faktörlü Kişilik Modeli”ne bakarak Barney’i daha yakından inceleyebiliriz. Big Five (büyük beşli) olarak da bilinen Beş Faktörlü Kişilik Modeli bir kişinin kişiliğinin genel şemasını çıkarmak için kullanılan beş farklı kişilik şapkasıdır. Bu beş kategori:  açıklık (deneyime), disiplin, dışadönüklük, uyumluluk ve nevrotizmdir. Barney “dışadönüklük” kategorisinde oldukça yüksek bir yerdedir. Özellikle kadınlarla tanışmak mevzubahis olduğunda. Kendisini verdiği veya iddialaştığı işlerde ise kesin bir “disiplin” sahibi olan Barney’i Rambo eleştirebilirdi heralde sadece. Dışadönük kişiliği ve sürekli yeni şeyler deneme (Özgürlük anıtını yalamak) isteği, macera tutkusu göz önüne alındığında “açıklık” konusunda da yüksek seviyelerde olduğunu söyleyebiliriz. Unutmadan eklemek isterim ki bu başlıklarda yüksekte ya da aşağılarda olmanın iyi ya da kötü olarak bir sonucu yoktur. Bu beş faktör bir kişiyi tanımak için kullanılan, psikoloji alanında genel kabul görmüş başlıklardır. İsterseniz farklı kavramlar bulabilir, kullanabilirsiniz. İlk başlarda pek kişi bilmiyor olsa da umarım sizin teorinizde alanda kabul görenler arasında olur. Diğer bir başlık içinde arkadaş canlısı olmayı, merhameti şefkati ve alturizmi de barındıran “uyumluluk” faktörü açısından incelenmesi olacaktır. Narsisizmi ile bilnene Barney’i bu yönden aşağılarda olacaktır. Evet, birisini tavlayamadığı akşamlarda şişman birisini eve götürerek yanında uyuyakaldığı, bu sayede topluma iyilik yaptığını düşünmesi sayılmaz. Ailesine ve arkadaşlarına düşkünlüğünü sayabiliriz. Barney büyük ihtimal narsisizminin de yardımıyla “nevrotik” olmaktan oldukça uzak bir karakter olarak karşımıza çıkıyor  9 sezon boyunca (bazı bölümler hariç, -slap bet-). Barney endişeden ve sıkıntıdan ölesiye uzak durabilen ve bunu başarılı bir şekilde görmezden gelebilen birisi. Barney’nin yazının başında da bahsettiğimiz patolojik özelliklerinden dolayı beş faktörlü kişilik modelinde de her faktörde uçlarda çıkmasını da sağlıklı bir durum olarak kabul edemeyiz.

              Barneyi’i psikopatolojik açıda ele alacak olursak kendi söylemleri, terapistinin ona söylediğini iddia ettikleri ve basit bir gözlemle “Narsisistik Kişilik Bozukluğu” diyebiliriz rahatlıkla. Diğer düşünceler için bir şey diyemem ama söylemekte bir beis görmüyorum. Narsistik kişilik bozukluğu asosyal ve borderline kişilik bozuklukları ile aynı kategoride değerlendiriliyor. Narsisistik kişilik bozukluğunda görülen başlıca durumlar: kendini diğerlerinden daha iyi görme, güç,başarı ve çekicilik hayali, övülme ve hayranlık ihtiyacı, özel olduğuna inanmak ve buna göre hareket etmek, diğer insanların duygularını ve hislerini anlayamamak, insanların kötü yanlarını bulmaya çalışmak (içsel veya dışsal süreçlerle), sağlıklı ilişki yaşayamamak olarak sıralanabilir. Bu tip insanlar kendilerini yukarda görme ihtiyacıyla içerideki kırılgan ve zayıf egolarını korumaya çalışmaktadırlar aslında. Olası düşüşlerinde diğer insanlardan çok daha büyük acılar yaşayacaklarını bildiklerinden daha fazla önlem alırlar aslında.

              Özetleyecek olursak, Barney çılgın düşünceleriyle eğlenceli ve aktif bir karakterdir. Bilinçsiz bir şekilde baba eksikliğinin sonuçlarını yaşamakta ve bu durumu kabul etmemek için savunma mekanizmalarını aktif bir şekilde kullanmaktadır. Ayrıca bağlanma problemleri için de savunma mekanizmalarını muazzam bir beceriyle kullanmaktadır.

              Barney dışadönük bir kişiliktir, içmeyi eğlenmeyi sever ve dinlenmek için çevresinde insanlara ihtiyaç duyar. Deneyimlere açıktır ve zorlukları sever. Herkesin onun gibi yaşaması gerektiğine inanmaktadır. Olaylar karşısında insanlar onun gibi düşünmediğinde anlayamaz. Daha da genel olarak Barney’nin problemlerinin çoğunun temelinde baba eksikliği yatmaktadır. Babanın önemini anlamak için diziyi  tekrar izleyebilirsiniz.

Mücahit Emin Türk
Yeditepe Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik mezunuyum. Sosyal Psikoloji, Nöropsikoloji ve gelişim bozuklukları üzerine yazıp okumak asıl ilgi alanlarım olsa da bir dünya canlısı olarak bunların dışında da ilgilendiğim şeyler var.

2 YORUMLAR

  1. Freud için muhteşem bir hasta olan Barneyciğimizin biz de hastasıyız <3 Ayrıca Freud'un yanısıra Lewis Goldberg'ü de görmek, okumak iyi geldi. Psikolojiyle ilgili olsa da olmasa da herkes onun bir sorunu olduğunu düşünmüş ve bazen de ona kızmıştır fakat şüphesiz BARNEY STINSON IS A LEGEND.

Yoruma kapalı.